Kreş ve bakım odası açma yükümlülüğüne aykırı davranan, iş yeri kreş zorunluluğu olan işverene karşı işçinin başvurabileceği hukuki çareler
- lawyr2
- 2 Kas 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 18 Kas 2024
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 30. Maddesine dayanılarak çıkartılan Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartları ile Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik, kadın işçilerin -mevzuatta sayılan şartlarda ayrıca erkek işçilerin- çalışma şartlarını düzenleyerek, onların sağlığı ve refahını koruma amacını taşır.
1. Yönetmeliğin Amacı ve Kapsamı
Özellikle, gebe ve emziren kadınların -mevzuatta sayılan şartlarda ayrıca erkek işçilerin- fiziksel ve ruhsal durumlarına uygun çalışma ortamları sağlanmasını, belirli sayıda kadın çalışanın bulunduğu iş yerlerinde ise emzirme odası ve kreş gibi destekleyici alanların oluşturulmasını zorunlu kılar.
Emzirme Odaları ve Kreş Zorunluluğu: Yönetmeliğin 13. ve 15. maddeleri, 150’den fazla kadın çalışanın bulunduğu iş yerlerinde 0-6 yaş arası çocuklar için kreş, emziren kadın çalışanlar için ise emzirme odaları sağlanmasını zorunlu kılmaktadır. Bu sayede, iş yerinde çocuk bakımına dair olanakların sağlanması işveren yükümlülükleri arasında yer alır. İşveren bu yükümlülüğe aykırı davranırsa ne olur?
2. İşverenin Yükümlülükleri
İş Kanunu’nun ve ilgili yönetmeliklerin işverene yüklediği başlıca yükümlülükler, iş sağlığı ve güvenliği standartlarına uygun bir çalışma ortamının sağlanmasını zorunlu kılmaktadır. Gebe veya emziren kadın çalışanlara yönelik şartlar, hem sağlık koruması hem de iş-çocuk dengesi açısından genişletilmiştir.
Emzirme Odası Sağlama Zorunluluğu: Yönetmeliğin 13. maddesi uyarınca, 100-150 kadın çalışanın bulunduğu iş yerlerinde çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta emzirme odası açılması zorunludur.
Kreş Zorunluluğu: Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150’den çok kadın çalışanı olan işyerlerinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın bir yurt/kreş kurmak zorunda oldukları gibi kamu kurumlarınca yetkilendirilmiş yurtlarla yapacakları anlaşmalarla da yerine getirebilirler. Kısaca işveren isterse kendi şirketi bünyesinde isterse yetkilendirilmiş bir kreş ile anlaşarak da bu yükümlülüğü yerine getirebilmektedir.
Bu gerekliliklerin yerine getirilmemesi, işverenin İş Kanunu’nun 24/II-f maddesine aykırı davrandığı anlamına gelir ve bu, işçinin haklı fesih gerekçesi olarak kullanılabilir.
3. Haklı Fesih Hakkının Mevzuat Dayanağı (İş Kanunu Md. 24/II-f)
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi, işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaktadır. İşçinin sağlık veya güvenliğini tehdit eden durumlarda, özellikle çalışma şartlarının gereği gibi sağlanmaması halinde, işçinin iş akdini feshetme hakkı bulunmaktadır.
Çalışma Şartlarının Sağlanmaması: İşveren, işçiye uygun çalışma koşulları sunmadığında, işçinin İş Kanunu’nun 24/II-f maddesi uyarınca iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme hakkı doğar. Yönetmelikte belirtilen şartlar yerine getirilmediğinde, işçinin sağlık ve çocuk bakım gereksinimleri göz ardı edilmiş olur ve bu durum işçi açısından fesih sebebidir.
4. Bu haktan yararlanabilecek olanlar
İlgili Yönetmelik’in 14. Maddesine göre “Oda ve yurtlardan, kadın çalışanların çocukları ile erkek çalışanların annesi ölmüş veya velayeti babaya verilmiş çocukları faydalanırlar.”
Kısaca işbu yükümlülükleri yerine getirmek zorunda olan işverenliklerde çalışan kadınlar ve maddede sayılan durumlarda erkek işçiler de yararlanabilmektedir.
5. Emsal Kararlar
Kreş ve bakım odası açma yükümlüsü olup bu yükümlülüğe aykırı davranan işverenler açısında öncelikle bir Yargıtay Kararı ardından bir yerel mahkeme kararı çerçevesinde konuyu özetlemeye çalışacağız.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2015/5175 Esas, 2016/19971 Karar, 14.11.2016 Tarihli ilamında:
07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 25522 sayılı Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik'in 15.maddesine göre, işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm işyerlerinde, yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, toplam 150’den çok kadın çalışanı olması halinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın belirli şartları taşıyan bir yurdun kurulması zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta, davacı doğumdan sonra işe başlamadan önce gönderdiği ihtarname ile davalı işverene bu yükümlülüğünün gereği işyerinde kreş açılması gerektiği aksi takdirde iş sözleşmesini feshedeceği ihtarında bulunmuş, davalı işveren ise böyle bir yükümlülüğün bulunmadığını, davacının ihtarnamesinin istifa beyanı olarak kabul edileceğini bildirmiştir. Davacının izninin bittiği ve işe başlaması gereken 01/08/2012 tarihinde işe başlamak istediği, işverenin davacıyı istifa ettiği gerekçesiyle işe başlatmadığı davacı tanığının ifadesinden anlaşılmaktadır.
Yönetmelikteki düzenleme gereği işverenin kreş açma zorunluluğu bulunmakta olup, bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen işveren karşısında işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı bulunmaktadır. Ancak, davacı 01/08/2012 tarihinde işe gelerek çalışma isteğini ve iş sözleşmesini feshetme iradesinin bulunmadığını göstermiş, işveren tarafından davacının çalışmasına izin verilmemiş olup, bu nedenle davalı işverenin iş sözleşmesini feshettiğinin kabul edilmesi gerekir. Davalı haklı sebeple iş sözleşmesini feshettiğini ispat edemediğinden Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu taleplerin yazılı gerekçeyle reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.”
Görüldüğü üzere Yerel mahkeme tarafından tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu ve kararın bozulması gerektiği Yargıtay tarafından hükmedilmiştir.
Tarafımızca Bakırköy 30. İş Mahkemesi’nde açılan davada da davacı işçinin çalıştığı işyerinde 150’den fazla kadın işçinin çalıştığı, bu yükümlülüğün bir çok kadın tarafından ilgili yöneticilere bildirilmesine rağmen işverenin bu yükümlülüğe aykırı davrandığına, işçinin yaptığı feshin haklı olduğuna ve kıdem tazminatına hak kazandığına karar verilmiştir. İlgili karar, kanun yollarına başvurulmadığından kesinleşmiştir:







Yorumlar